Porfiria Hastalığı ve Vampirlik
Hastalıkla
anlatılan efsaneler arasındaki bazı uyuşmazlıklar vardır. Öncelikle
portifia'nın bir çok çeşidi bulunmaktadır va bunlardan sadece en az
rastlananı deri bozukluklarına yol açmaktadır. Ki bu bozukluklar sadece
diş etinin çekilmesi değildir,yüz derisinde çatlamalar, burnun veya
parmakların düşmesi gibi belirtiler de vardır. Orta çağda
mezarlıklarından çıkarılan kişilerin bu kadar aşırı görüntü
bozukluklarına sahip olduklarından bahsedilmemiştir. Ayrıca bu güne
kadar kayıtlı olan 200 hastalık vakası vardır, ki bu da kocaman bir mite
yol açabilecek büyüklükte değildir.
Vampirlerin gün ışığına
çıkamadıkları ilk defa roman yazarları tarafından söylenmiştir. Oysa 18
ve 19 yy. vampirlerine gündüzleri de rastlandığına dair söylentiler
vardır. Ayrıca Drakula her ne kadar bembeyaz bir cilde sahipse de,
balkanlarda "al yanaklı" tasvir edilen vampir efsaneleri vardır. Queen
Of The Damned filmindeki Atasha esmerdir.
İnsan vücudu, sindirim
sistemine giren her besini en küçük yapı taşına ayırıp, bundan kendi
moleküllerini yapar.Portifia hastalarının ihtiyaç duyulan o karmaşık
molekülü kan içerek sağlayamaz. Ayrıca sarmısakta portifinın etkilerini
arttıracak maddelerin varlığı kesin olarak kanıtlanamamıştır.
Orta
çağda daha yaygın olan bir hastalığın daha bu inanışların kaynağı
olabileceği düşünülmektedir. Bu hastalıkta kişi uzun bir süreliğine
bayılır. Bilinci yerindedir ancak vücudunu kontrol edememektedir. Bir
süre sonra hasta, büyük ihtimalle bir tabutta, ayılır/uyanır. Bu
hastalık nadir de olsa günümüzde de görülmektedir. Discovery Channel'da
bir kadın, üç defa morga da uyandığını anlatmıştır.
Belki de bu
mitin açıklamasını bu kadar uzakta aramaya gerek yoktur. Anahtarın
efsanelerin ana kahramanları ölüler olma olasılığı da vardır.Ölülerin
cildi zaten daha soluk olur. Basınçtan dolayı genelde ağzın kenarlarında
patlayan damarlar, insanlara ölünün kan emdiği izlenimini verir.
Ölümden sonra saçlar ve tırnaklar uzamaya bir süre daha devam eder, bu
da kişinin hala yaşıyor sanılmasına neden olur.